9 Şubat 2012 Perşembe

HAŞLAMADAN KARNABAHAR FIRIN VE KIŞ

  Kış aylarını oğlumla beraber evin içinde tv karşısnda zaman zaman dışarda yürüyüş yaparak bazen de babamızla uçurtma uçurarak geçiriyoruz.Genelde evde bulunduğumuzdan pek ısınamadık kışa.Kar kıyamet olsa her yer napardık bilmiyorum allahtan ki şanslıyız bu konuda.Arada bi fırtına ve kapılarımızı sallayacak kadar olan gökgürültüsü bize yetiyo.Zaten çok soğuklara alışkın olmadığımızdan pek sıkdışarı çıkamıyoruz hemen şifayı kaparız oğlumla allah korusun.Faranjit derdimiz büyük:)
Genellikle kış aylarında pek sık çalar kapımızı hastalıklar.Yaşlılarımız kat kat giyinirken gençlerimiz moda uğruna yahut gençliğin verdiği kan kaynamasıyla kendilerine dikkat etmiyolar.Hastalığa bile bile lades deniyor bazen.Sıcacık evden 5 dakikalık bir mesafe uzaklıkta olsa gidilecek yer insan montsuz çıktığında sıcaktan soğuğa bir anda çıkıldığında vücut ani reaksiyon verip geçici felçliğe dahi uğrayabiliyor.
Çok değerli Mehmet Akif Ersoy'un belgeselini izlemiştim geçenlerde.Ankarada yaşadığı yıllarda bir gömlek bir ceketle dolaşırmış.Ne karda nede kışta kesinlikle soğuğu hissetmezmiş.Yıllar sonra Mısıra sürgün edilmiş.Mısırın o kavurucu sıcaklarında kat kat mont,kaban giyinsede titrer ve sürekli üşürmüş.Bunu duyduğumda elbette onun için çok üzüldüm.Yani insan gençliğinde o yılların değerini bilmediği gibi vücudununda değerini bilmiyo olabiliyor.Allah dertsiz derman vermesin dimi.Vücudumuzun bağışıklık sisteminin güçlenmesi içinde hasta olmamız şart.Biz hasta olalım da ayakta atlatalım.Şu an yataklarında,hastanelerde şifa bekleyen çok insanlarımız var Allah onlara acil şifalar versin.Dertlerine derman olsun yüce yaradan.

Bir hadiste şöyle buyurulur:

"Kul hastalandığı zaman Allah(c.c) ona iki melek gönderir ve,'bakın kulum ne diyor?'der.Eğer kul 'elhamdulillah'diyorsa(Allah (c.c) buna vakıf olmakla birlikte)melekler bunu Allah'a bildirirler.Cenab-ı hak buyurur:
'Eğer kulumu bu hastalıktan öldürürsem,onu cennete koyacağım.Şayet ona şifa verirsem,etini daha hayırlı etle,kanını da daha hayırlı kanla değiştireceğim ve onun günahlarını affedeceğim"(İmam Malik)
-ELHAMDÜLİLLAH-
....ve gelelim kış sebzelerine.Kışın mevsim sebzeleri ve meyvelerini tüketmeliyiz.Tabii bi de işin maddi durumu var.geçenlerde burda yeşil soğan 7 lira ıspanak 6 liraydı.Hadi ıspanağa alışkınımda soğanda şok oldum.Allahtan bahçemde 4-5 dal var idare eder beni.Allah herkese bol kazanç ve rızık versin.İsteyip de alamayan insanlarımız çok fazla.Her yediğimiz sebzeden keşke bahçem olsa ve yetiştirebilseydim.Bunu çok isterdim.Bayan eliyle 2 avuç büyüklüğünde karnabahar aldım 2 liraya.bize yetiyo.Her zaman haşlar,un yumurta vb.şekilde kızartır,yoğurtlar yerdik.Ama bu çok ağır oluyo ve daha sonra kaldığında insan yemek istemiyor.Bu tarifim yedikçe yedirtiyor resmen çerez gibi.Dilerseniz yoğurtlayıp,üzerinde baharatlı kızgınyağ gezdirebilirsiniz.



   MALZEMELER:
  1.  Orta boy karnabahar
  2. Yarım çay bardağı zeytinyağ
  3. 2 Diş sarımsak
  4. Karabiber
  5. Pulbiber
  6. Tuz
HAZIRLANIŞI:
  1. Karnabaharları küçük küçük çiçeklerine ayırın,
  2. Yıkayın,suyunu iyice alıp,borcama yerleştirin,
  3. Sarımsakları ezin tuz,baharatlarla beraber karnabaharları harmanlayın,
  4. Üzerine zeytinyağını gezdirin ve karıştırın,
  5. 170 derecede ara ara karıştırarak yumuşayıp kızarana dek pişirin.




AFİYET OLSUN....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder